Sinirli ve agresif yapımı esas bu dizide izlesinler!

Bugüne kadar hep komedi türünde projelerde rol alan Şafak
Sezer, 'Aynadaki Düşman' dizisinde acımasız bir tetikçi olarak izleyici
karşısında. "İlk kez adam gibi oyunculuk sergileyeceğim bir iş geldi"
diyen oyuncu ekledi: Agresif yapımı herkes görecek.


Komik
rollerin oyuncusu Şafak Sezer, bugün TRT-1'de başlayacak 'Aynadaki
Düşman' adlı dizide oynadığı 'acımasız tetikçi' karakteriyle
izleyenleri şaşırtacak. İlk defa kendisini bir yönetmene teslim
ettiğini belirten oyuncu, aksiyon sahnelerinde ise dublör kullandığını
esprili şekilde anlattı: "Dublörsüz oynayamam. İkinci çocuk geliyor.
Çok masraf var. Bir yerimi kırıp evde yatmayayım!"

BÜYÜK SINAV OLACAK

* 'Aynadaki Düşman'a nasıl dahil oldunuz?
İlk
defa böyle ciddi bir rol geldi. Yıllardır tiyatroda komedi, dram ve
kabare oynuyordum. Kabarenin formatı güldürüdür ama finalde duygusal
bir sahneye bağlarsın. Hocalarım bu roller de başarılı olduğumu
söylüyorlardı. En sonunda böyle bir diziye dahil oldum. Benim için
sınav olacak.

* İzleyici sizi komedi rollerinde görmeye alıştı. Bu dizi onları da şaşırtacaktır muhakkak!
Komediyle başladım, teklifler de böyle geldi. Zaten kapıcıyı oynarsın, sonra hep kapıcı rolü gelir.

RAHATSIZ EDİCİ BİR TİP

* Komedi devam edecek mi?
Tabi
iki... Bu iş, artık komedi bitecek anlamına gelmiyor. Meslekte yapmak
istediğim önemli şeyler vardı. Bunlar danbiri 'adam gibi' bir oyunculuk
sergilemekti. Bu iyi bir iş... Canlandırdığım Çelebi; deli, psikopat,
rahatsız edici bir tip. Hiçbir şey umrun da olmayan bir adam. Bir de
Erol Taş gibi kötü adam tiplemesi vardır. Rahmetliye bir köye
gittiğinde taş atmışlar. Hem kafasına taş yiyormuş hem de 'Bana ekmek
atıyorsunuz sağolun' diyormuş. Benim finalim buna dönmesin de!

* Role nasıl hazırlandınız?
İlk
önce yönetmen 'Şöyle olacak. Böyle duracaksın' diye anlatmaya başladı.
Önce Çelebi'ye tik koyalım dedik, sonra vazgeçtik. Şimdi bana 'Sabit
dur' diyorlar oynuyorum. 'Gül' diyorlar gülüyorum. Yönetmen ne derse
yapıyorum. Benim en büyük ayrıcalığım doğaçlama oyunculuğumdur aslında.
Ama bu kez öyle olmadı. İlk defa kendimi bir yönetmene teslim ediyorum.
(Dizinin yönetmeni Hakan Kurşun...)

* Çekimler sırasında ilginç bir şey yaşadınız mı?
Bu
işte Türkiye için bir sürü ilk var. En önemlisi gece dörtte Osmanbey'de
bir patlama sahnesi çektik. Arkası sinagog, ön tarafı Emniyet, öbür
taraf Vali Konağı... Normalde Türkiye'de aksiyon çekmek çok zor.
'Burada ne olu yor' diyen bir sürü insan sokağa çıktı. Önemli
dublörlerimiz var. Hepsi ABD'de büyük projelerde görev yapmışlar. Benim
dublörüm bir Meksikalı mesela... Çok fazla masraf yapıldı. Onların
kalması gereken yerler ayarlandı. Bazı yerler 2-3 yıllığına kiralandı.

* Son zamanlarda romanlardan uyarlanan diziler moda. Aksiyon riskli değilmi?
Türkiye'de
aksiyon diye bir şey yok. Rol icabı silah çekersin, o silah öyle
çekilmez diye, sana ateş edebilirler. Bunu en doğru ya pabilme
gayretini gösteren biziz. Profesyonelleri getirip film çeker gibi dizi
çekiyoruz.

* Zorlandığınız bir sahne oldu mu peki?
Bir kaza
sahnesinde karşımdaki oyuncunun boynunu kırmam gerekiyordu. Az daha
kendi boynumu kırıyordum. Gülmeye başladım. Boyun kırdım, 10 dakika
güldüm. Çünkü ilk defa böyle bir şey yaptım. Yavaş yavaş alışacağım.
Ekip çok iyi... TRT'nin de bizi sevdiğine inanıyorum. 40 yıl sonra ilk
defa bir oyuncu ana habere çıkıyor; o da benim. Onur duydum.

* Diziler niye kısa sürede ekran dan kalkmaya başladı sizce?
Artık
yayına giren diziler için sadece dua etmek lazım. Enteresan bir şekilde
çokluk var. Seyirciyi paranoyak yaptılar. Nasıl olsa iki gün sonra
kalkacak diye yeni başlayan bir işi kimse izlemiyor. Ama bunun sonu
öyle olmayacak. Benim kariyerimin de dönüm noktası olacak

* Bazen ekranda sinirli görünüyorsunuz. Gerçekten agresif bir yapınız var mı?
Agresif ve sinirli yapesas 'Aynadaki Düşman'da izlesinler!

Kaynak: Sabah